GENÇPORT
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


HOŞGELDİNİZ, Misafir.
Son Ziyaretiniz: Perş. Ocak 01, 1970
Toplam Mesajınız: 0


 

AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 SOSYAL HAYAT AKSİYON SAĞLAR

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
YSF
-PROFESSIANAL-
-PROFESSIANAL-
YSF


Erkek
Mesaj Sayısı : 152
Yaş : 29
Nerden : Bursa
Lakap : by_yusuf
Ruh Hali : SOSYAL HAYAT AKSİYON SAĞLAR Karisi10
Tuttuğu Takım : SOSYAL HAYAT AKSİYON SAĞLAR 1447
Kayıt tarihi : 15/10/08

+rep sistemi
Başarı Puanı:
SOSYAL HAYAT AKSİYON SAĞLAR Left_bar_bleue999/30SOSYAL HAYAT AKSİYON SAĞLAR Empty_bar_bleue  (999/30)
Güçlülük:
SOSYAL HAYAT AKSİYON SAĞLAR Img_left999/20SOSYAL HAYAT AKSİYON SAĞLAR Empty_bar_bleue  (999/20)
Aktiflik:
SOSYAL HAYAT AKSİYON SAĞLAR Img_left999/100SOSYAL HAYAT AKSİYON SAĞLAR Empty_bar_bleue  (999/100)

SOSYAL HAYAT AKSİYON SAĞLAR Empty
MesajKonu: SOSYAL HAYAT AKSİYON SAĞLAR   SOSYAL HAYAT AKSİYON SAĞLAR I_icon_minitimePerş. Ekim 23, 2008 7:29 pm

SOSYAL HAYAT AKSİYON SAĞLAR

Toplumumuzun en dinç insan gücü ve en verimli kaynağı gençlerdir. Dünya nüfusunun da üçte birini 15-25 yaşlarındaki gençler meydana getirir. Yaklaşık dünya nüfusunun iki milyarı gençlerden oluşurken genç nüfusun çoğunluğu az gelişmiş ülkelerde yaşamaktadır. Gerek gelişmiş ülkelerde olsun, gerekse az gelişmiş ülke gençliğinin cemiyet hayatının dışında tutulmaları, onları sorunlarıyla başbaşa bıraktığından, gelecek toplumların problemlerinin artarak çoğalacağının sinyallerini vermektedir.

Gençliğin her dönemde girift sorunları çok boyutluluğunu korumaktadır. Eğitimsizlik her dönem gençliğinin en büyük sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Buna işsizlik de eklenince sosyal patlamaya hazır, sinirler gergin, havadan nem kapan bir toplum oluşturulmuş oluyor.

Gençliğin eğitimi dünya gençliğine paralel olarak ülkemiz gençliğinde de cemiyet hayatından kopuk bir şekilde devam ediyor. Oysa cemiyet hayatına katılımı sağlamayan gençlik, boşa akan kaynağın bir gün gelip kuruduğu gibi ilerlemesi, gelişmesi duracaktır.

Cemiyet hayatından kopuk gençler;

Özgüvenleri zayıf,

Kaygılı,

Ürkek,

Sorumsuz.. olarak yetişmektedir.

Hayatın getireceği zorluklardan ürkerek ondan kaçmak isterler.

Kaygıyı azaltacak nitelikte olan ve onları destekleme aracı olarak gördükleri alkol ve uyuşturucunun sağlayacağına inandıkları geçiçi rahatlama, sığınma ortamları aramaktadırlar. Oysa bu sığınma ve geçici rahatlamak için başvurdukları maddeler alışkanlıkla başlayan bir süreci bağımlılık ve tutsaklıkla sürdürmektedir.

Gençliğin sosyal hayattan soyut bir yaşam sürmesinin sorumluluğu eğitim sistemindeki yanlışlıktan kaynaklandığı gibi, aşırı koruyucu ana-baba tutumlarından da kaynaklanmaktadır.

Aşırı koruyuculuk tutumu;

Gerginlik,

Baskı doğuran,

Uyarıdan uzak,

Karşılaşılmış, muhtemel durumlarla yüzleştirilmemiş,

Sorumluluk duygusu verilmemiş,

Tek başına iş yapamayan hep birilerinin koruyuculuğuna sığınan silik kişilikli olunmasına sebeptir.

Sosyal hayattan soyutlanarak yetişen gençler de;

Hayatta karşılaşılan olayların zorluklarından dağ gibi karşılaşılan engeller, başarısızlık ve üzüntüler, dayanılması çok zor sıkıntılar depresyona dahi itmektedir.

Böyle sıkıntılı dönemlerde gençler olumsuz günlük deneyimler hep abartılı bir zorlanma ile karşılaşır. Sorumluluklardan korkarak sorumluluktan uzaklaşmakla güçsüz bir kişilik sergilerler ve bir sığınak aramak zorunda kalabilir ki ona da adres gösterenler çok olur. Her yol uyuşturucu, her yer alkole çıkar...

Sadece aşırı koruyucu anne baba değil, genellikle anne babalar; bilgi ve hayat tecrübelerinin dışında en zor taraflarından biri, gencin yanlış yapmasını her zaman önleyemememizdir. Büyüdükçe davranışlarını kontrol etme ve yönetme yetii giderek azalır. Anne babanın kontrolü ve yönetim yetkisi azaldıkça çocuklar çok şeyler öğrenmek isterler. Kendi deneyimlerinden, gözlemlerinden daha fazla şey öğrenmeye başlar. Çoğu anne baba bu durumla karşı karşıya kalınca gençle olan ilişkilerinde daha pasif olması gerektiğini zanneder. Oysa bu pasifliğin o genci, hem aile, hem toplum yönünden tehlikeye atıldığının inancına kapılarak daha fazla kendini yalnızlığa iterek çözemediği sorunlarla başbaşa kalabilir.

Genç, sorunlarını çözemeyince de, çevrenin özellikle ebeveynin ilgisizliği ile, kendini değersiz ve eksik yanları olan biri gibi algılamaya başlar. İşte bu durum da alkol ve madde bağımlısı olmaya yatkın gençlerde görülen özelliklerden biridir.

Gençte özgüven çok önemlidir.

Genç, kendine ait değerlendirmede olumsuz olmayacak.

Kendini aşağılamak, suçlamak, yetenek ve değerlerinin farkında olmamak, aşağılık duygusu taşıyan gençlerde rastlanmaktadır.

Aşağılık duygusu taşımak da özgüveni kaybettirir.

Bir genç veya yetişkin, olumsuz benlik algısı taşıyorsa kendini olumsuz ve toplumdışı aşağılık bir insan gibi değerlendirebilir. Ahlak dışı tutum ve davranışta olan kişilerle kendini özdeşleştirebilir. Onlarla benzer ahlaki tutumlar içine girebilir ve onlar gibi bir hayatı tercih edebilir.

İnsan eğitiminin sadece teorik bilgiler verilerek yapılacağını sanmak elbetteki çok yanlıştır.

Gençler sosyal hayatta mutlaka aktif bir takım roller üstlenmelidirler. Cemiyet hayatının dışına itilen gençligin sorunlarıyla başedebilmesi güçleşir.

Gerek iş hayatı kurmada, gerekse aile hayatı kurmada, ev ve iş idaresi konusunda gençlerin başarısızlığının baş sebebi gelişme çağındaki dönemde cemiyetten soyut, kendine güvenin olmayışı, hayat tecrübesindeki zayıflığını gösterebiliriz.

Fatih, 21 yaşında İstanbul’un fethinde dirayetli bir komutandı. Günümüzün genç insanı (tabi istisnalar olabilir) özgüven yoksunu, sorunlarına çözüm bulamayan ve hayatın gerçeklerinden kaçan yoğun bir kitleyi oluşturmakta...

Bu durum, gençlerin kendilerine imkanlar tanındığı halde böyle olmasından kaynaklanmıyor elbette...

Sistemin işleyişi ailelerin çocuk ve genç eğitimindeki bilinçizliği, aşırı koruyucu ailelerin sosyal hayattan soyut gençler yetiştirmelerine sebeplerden bazıları diyebiliriz.

Gençliğin topluma katılımını imkansızlaştıran en önemli sebeplerden bir diğeri eğitimsizliğin yanında işsizliktir. Gelişmeyi başarabilmek için eğitilmiş her yönden sağlıklı bir gençlik olmalıdır.

Gençlerin, geleceğin güvencesi olabilmesi için, dışlanmayan, değer verilen bir kesim olması gerekir. Çünkü gençlik; kendini kanıtlama ve kendi kimliğini arayıp bulma çabalarının yoğunlaştığı dönemdir.

Tutku,

Huysuzluk,

Öfke,

Kendini iç reaksiyona kaptırmak,

Tutkularının kölesi olmak,

İsteklerinin önüne dikilen küçücük engele bile katlanamamak,

Onura, başarıya herşeyden çok önem verirler.

Kötülükleri tanımadıklarından eliaçıklık ve iyimserlik yaparlar, öyle görünürler.

Aldatılmadıklarından çabuk güvenir, çabuk bağlanırlar.

Amaçları da hayalleri gibi yüksektir.

Çünkü daha hayatın darbelerinden haberleri yoktur. Tabiri caizse hayatın sillesini yememişlerdir. Oysa hayat şartları o kadar sınırlayıcıdır ki, daha bu sınırları bile öğrenememişlerdir.

Herşeyde ifrat derecesindedirler.

Sevgide ifrat.

Nefrette ifrat.

Yanılgılarındaki inatcılıklarında ifrat...

Herşeyi bildiklerini sanmalarıdır ki, yanlışlarına bile sonuna kadar direnirler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://gencport.bosforum.org
 
SOSYAL HAYAT AKSİYON SAĞLAR
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Hayat, çay ve şeker
» Kalan Sağlar Senin Olsun - Şarkı Sözü

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
GENÇPORT :: Kültür, Sanat ve TV :: Sosyal Hayat-
Buraya geçin: