Söylesene beni kaç harfle sevdin?
Hani anlat desem içindeki sevgiyi, ilk kelimenden sonra kaç dakika sürer?
Zamanı ellerimle yakasından tutup havaya kaldırsam ne kadar anlatırdın?
Hadi anlatsana beni kaç harf sevdin?
Oyunuma geldin sevgili.
Kandırdım seni az önce.
Bana olan sevgin kaç harf diye sordum sende bana anlatmaya başladın.
Cümlelerle kelimeleri süsleyerek anlatmak yeterli oldu. Demek sadece SENİ ÇOK SEVİYORUM da özetim.
Oysa bana yaşadığımızı sandığım bu büyük aşkı tarif edememen lazımdı.
Ağzından hiçbir kelime çıkmamalıydı.
Düğümlenmeliydi ses tellerin, ellerin titremeli, avuçların terlemeliydi.
Bocalamalıydın.
Her anlatmaya kalktığında saçmalayıp örneklerle izah etmeye çalışmalıydın.
Başaramamalıydın.
Anlamını bilecek kadar bir aşk bize yakışmazdı oysa.
Bak sokaklara hep onlarla dolu.
Ellerinden tutabildiğin bir aşk bu sendeki.
Bana olan sevgini özetlememeliydin sevgili.
Özetlenecek bir aşk sadece kitaplara konu.
Yazılabilecek kadar basit bir aşkı ben bir damla gözyaşıyla anlatırdım sana.
Bana benim sorumu sorma sevgili.
Peki, sen anlat o zaman deme bana.
Beni sadece 16 harf seven birisine ben ne anlatayım?...