Mesaj Sayısı : 298 Yaş : 30 Nerden : Evden Tuttuğu Takım : Kayıt tarihi : 17/10/08
+rep sistemi Başarı Puanı: (999/30) Güçlülük: (999/20) Aktiflik: (999/100)
Konu: gothic yazılar Cuma Kas. 07, 2008 9:07 pm
gothic yazılar gitarın ağlayışı
Gitarların ağlayışını duydun mu hiç? Ama nerden duyacaksın ki... Onlar senin için sadece bir eşya. Ama değiller hiçbir zaman olmadılar. aaaal dinler misin? Cevabın "Hayır" galiba. Tamam dinleme sana zorla dinleten yok. Ama sana bir şeylerden bahsedeceğim... Bazı gruplar vardı mistik olayları anlatır Bazıları ölen sevgiliyi Bazısı ise atalarını Ama sen ve etrafındaki çoğu insan onları hep aynı şekilde değerlendirdin... "Satanist" "Eroinman" vs... Nerden biliyorsun? Hiç aralarına katıldın mı?
Ya da zahmete girip araştırdın mı? Ordan oturduğun yerden ahkâm kesmek kolay... Tamam sert müzik yapıyorlar... Tamam bazı kötü örnekleri var. Ama nerden biliyorsun hepsinin öyle olduğunu. Bir olay anlatacağım sana; Grup konserdedir sert bir şarkı Her şey gayet sert Brutal lokaller Eski sevgiliye olan kin Bağırış çağırış Ama bir an gelir hepsi susar Herkes geri çekilir meydan gitariste kalır. Gitarist başını öne eğer Saçları yüzünün görülmesini engeller. Sonra solosuna başlar Solosunu girerken gözünden bir damla yaş akar Sonra bir damla daha Ve devam eder gitarist ağlar. Gitarist ağladıkça elindeki gitara daha içten odaklanır Ve gitarıda ağlamaya başlar. İkiside ağlar ağlar ağlar... Onları anlayanlarda fena olur Bazıları gözyaşlarıyla eşlik eder. Şu satırları yazarken bende ağlarım. Soruyorum sana; Ben o ağlayan gitaristim Ya da seyircilerden biriyim Hatta o ağlayan elektrogitarım... Ne diyorsun bana; "Satanist" mi? "Ağlama" mı? (yanlış düşünenlere) -------------------------------------- DAHA 16
hayattan soyuntlanmıs bir ruhmuydu acaba yada kendisini soyutlamısdı yanlızdı mutsuzdu kalbi kırıkdı ama henüz onaltıydı....
seviyodu gülümsüyodu her sabah güneşle uyanıyordu her gece yıldızlarla parlıyordu ama mutsuzdu...
okadar insanın içinde seçiliyordu farklıydı ama birokadarda farkedılmezdi sevdiğine..
asosyal olmuşdu hayat onun için belkide kendisini dışarıda buluyordu hayatın hep kırgındı ama hep susuyordu...
almışmak zorundaydı bu hayata sahte gülüşlere hayatının en güzel yerinde o en kötü günlerini yaşıyordu..
herkez mutlydu bakıyordu etrafına sanki bu dünya onun değildi o sanki sadece nefes almak zorunda olan bir bedendi ..
kendi burdaydı ama kalbi hayallerindeydi kaybettiği.....
sevdiklerini kalbine gömmüşdü o ve susmusdu çünkü ona sadece susmak emredildi..
kaderi ona emir veren birisi gibiydi onu çevreliyordu o ise koşdu hep ondan kurtulmak için...çok koştu ve düştü....
düştüğünde ise sokakda kalmıs bir çocuk gibi yanlızdı kımsesi yoktu...
hayatı tanıyordu insanları alışmışmı ruhu yalanlara aldatmalara onun bedeni burdaydı ama ruhu hayallerindeydi kaybettiği......
okadar güzeldiki narindi kalbi hassasdı ama bir zalim almışdı kalbini sevemiyordu başkasını hep gizlice ağlıyordu köşelerde...
yaşamışdı gerektiği kadarını sevginin aşkın tutkunun hepsini yaşamışdı bir melekdi sanki... ama kanatlarını kırmışlardı.....
birgün yalnız olduğunu farketti ve onun birisine ihtiyacı vardı zamanında kendisi gibi birisi çıktı karşısına ...ama onunda kanatları yokdu ....
oda onun gibi saf temiz ve narindi artık yollarına beraber devam ediyorlardı sevinçlerini hayallerini aşklarını hep beraber birlikte yaşıyorlardı onlar bu kocaman dünyada küçük kırık iki tane atan kalpti sadece yoruldular onlara bir el daha gerekiyordu tutucak 3 kişi olurlarsa daha sıkı tutunabilirlerdi yaşama ve yolun kenarında kırık bir kalp daha buldular
o kalpde onlarınki gibiydi benzıyordu yasadıkları yasadıklarına beraber yürümeye ne olursa olsun berbaber olmaya karar verdiler........
sevgisiz kaldılar kalpleri kırıldı yoruldular bazen isyan ettiler bazen sevindiler yolun yarısındaydılar ve daha on altıydılar.........
etraflarında insanlar vardı tandıkları slm verdıklerı ama kımse onlar gibi yakın olamadılar kalplerine koskoca dünyada sadece üçü vardı başbaşa yanlızdılar.............
yollarına devam ederken biri pes edicek olsa öbürü onun kolundan tutar yükünü hafiletirdi çünkü taşımaları gereken çok ağır bavulları vardı eskiydi bavul yollarda eskimişdi içinde birkaç mektup ve agır gelen anılar vardı sevdikleri mutlu oldukları herşeylerinide kalpleriyle beraber yanlarına almışlardı ve yolun sonunu beklıyolardı yolun sonuna kadar beraber olucaklarına söz verdiler ama daha yolu yarılayamamışlardı bile ........
yinede pes etmıyolardı çünkü biliyorlardıki bu yol bitsene bitmesede o küçük kalpleri hepyanyana olucakdı ve hikayenin sonu mutlu biticekdi bütün hikayelerde olduğu gibi......................
---------------------------------------
kardaki ayak izleri...
Nede guzeldı yesılınde olmek.. Sararan yuzunde sonbaharı gormek..Altın sarısı saclarını oksarken kucagından gozunden akan yagmurla gulmek..ucuncu koca yılında dokuldu bu dızeler artık opemedıgın dudaklarımdan. yagmur yagıyordu ve ben yazıyordum.. ulu dagın beyazının cok az kalktıgı bır ortamında gozumun yagmurunu yagmuruna katarak yazıyordum.. sehrın ısıklarımı tıkrek yoksa benmı usuyordum bılmıyorum. sarhos naraları arasında ulu dagın eteklerınden senı seyredıyorbır gorunup bır kaybolusunun nedenını anlamaya calısıyordum.. ya yagmurun muzıplıgı gozume akan yada gozumun hızıplıgı durmadan akan.. yagmur yagıyordu ve ben aglıyordum..dun gıbıydı tanısmamız koca yıllara ınat. yagmur yagıyordu ve sen aglıyordun..asıklar parkının ıslak bank ında ceketım ıkımıze dar gelmıstıde ben sana vermıstım al kardes ben usumuyorum dıye. neden aglıyorsun deyıp baslamıstık hanı.. yuzlerce kere bu oturdugum yerden asıklar parkındakı bank ı seyretmıstık hatırlarsan.. yagmurlu havalarda bank a kosar tek ceketle o ılk gunu yadederdık cekıstırerek. evet! uc koca yıl oldu ulu dagın etegınden asıklar parkındakı bankı seyredıyorum sensız..yıne yagmur yagıyordu ve ben yıne aglıyordum..hatırlarmısın ılk kısımızı.. sezonun ılk karıyla erkenden kalkıp cıkmıstık bu oturdugumuz yere ve kırkuc numara ayakkabımla senı sevıyorum yazmıstım dagın etegındekı kara.. asıklar parkının bankına oturup defalarca bıkmadan okutmustum zorlayarak. artık kısların tadıda yok sensız. yagmur yagıyor ve ben aglıyorum askım.. havada karardı kalkayım artık sıırımıde bıtıremedımkı yıne yarım kaldı bak. Bırazda bankta oturur yanına gelırım. İkı laflar ustundekı otları temızlerım ....
---------------------------------------------- hayal kurmama yardım et!... bekledim herzamanki gibi gelmeni eski yerimizde soğuk kırmızı demirlerin yanında bekledimbekledimbekledim daha sonra bir sessizlik sardı ortalığı ve karardı ışıklar sessizce ölen bir melek gibi anladım gelmiyeceğini yinede açmaya çalıştım mutluluğun kapağını ve dokundum yavaşça pianonun kaygan tuşlarına senin için bağırdım şimdi dünyaya gel bana küçük melek! sensizim şimdi hayal kurmama yardım et!!!!........